SPERM EPİGENETİĞİ/KUANTUM SPERM

SPERM EPİGENETİĞİ/KUANTUM SPERM

İnsan fizyolojisi dış kaynaklı üstün epigenomları bir şekilde temizler, emer veya asimile eder.
Epigenom, genin isleyisini kontrol eden ve duzenleyen olusumdur. ornegin pasif bir geni okunmaz sekle getirebilir veya aktif olan geni daha okunabilir yapar. kisacasi genomu fiziksel olarak bicimlendirir. ınsanin dna dizilisi hayati boyunca sabit kalir ancak epigenom degiskendir. her şeyin DNA‟da bitmediği bilinmektedir. Yaşamı sürdürebilmek için çevresel uyaranlara uygun tepki göstermeyi gerektirir. Embriyodan yaşamın sonuna kadar geçen süreçte, gen ifadelerinde değişiklikler gözlemlenir. Genomda bulunan genler, belirli hücrelerde ve belirli zamanlarda ifade edilir. Bu yeni kavrama “genler üstü genetik” anlamına gelen “epigenetik” denilmektedir.

Genetik soy; DNA üzerine, binen epigenomlara kaydedilir;epigenetik kimyasal kod, genlerimizin nasıl ifade edildiğini kontrol ederek sağlığımız üzerinde dramatik sonuçlarla açar veya kapatır. Epigenomlar çevreye, yaşam tarzına, stres seviyelerine tepki verir; gelecek nesillere kalıcı bir baskı oluşturmak için aldığımız ve soluduğumuz şey etkilidir.  Kuantum Fiziği aynı zamanda nesiller boyu nesillerimizin ve tüm genetik soyumuzun DNA'nın biyo-fotonik belleğinde kaydedildiğini varsayar, böylece atalarımızın deneyimlediği koşullar genetik olarak bizim neslimize aktarılabilir.  Çoğu kimse genetik yükümlülüklerinin ne olduğunu bilmez, çünkü bu bilgi saklıdır.
Epigenetik değişikler bir genin aktivasyonuna ya da sessizleşmesine neden olurlar, bu ise bir geni aktive edici, mutasyon ya da delesyon gibi genetik bir mekanizmaya benzerdir. Fakat, epigenetik değişiklikler baz dizisinde bir değişime neden olmadan ortaya çıkarlar ve çoğu kez geriye dönüşümlüdür.
Burada susturulmuş ve çalışan genlerin farklı kombinasyonları, vücudu oluşturan farklı hücre tiplerini ortaya çıkarmaktadır. Hangi genlerin çalışıp hangilerinin suskun kalacağı, hücre ve doku tipine bağlı olmakla birlikte, organizmanın yaşamın hangi evresinde olduğuna da bağlıdır. Örneğin yaşamın ilk evresinde çalışmayan üreme ile ilgili faaliyetleri düzenleyen genlerin, ergenlikle beraber etkinlik göstermesi gibi.
Ya da yaşamının bir evresinde birden uykudan uyandırılması ve öğrenmeye açık hale getirilmesi gibi. Epigenetik değişiklikler,anne karnında başlar, Özellikle embrionic dönemde ve kritik periotlarda, düzenleyici genler ve büyüme ile ilgili genler üzerinden fötal programlamayı etkileyerek kalıcı değişikliklere aracılık etmektedir. Bu süreç beslenme, uyaran düzeyi, bakım tutumu, toksik maruziyetler gibi çevresel uyaranlara oldukça açıktır. Tek bir besin, toksin, davranış ya da çevresel maruziyet genetik kodu değiştirmeden genin aktive olmasını ya da sessizleşmesini sağlayarak genetik anlatımı etkiler.
Genetik özelliklerin ortaya çıkmasında, çevresel faktörlerin önemli bilmektedir.
Düşüncelerin bile bir genin işleyişini düzenlediği iddia edilmektedir. Klasik müzik dinleyen ineklerin süt veriminin artmasının altında beklide epigenetik yatmaktadır
Oldukça karmaşık ve yeterince aydınlatılmamış bu epigenetik ilişki yumağı biyokimyadan, felsefeye kadar tüm yaşamı derinden etkiler.
İnsan genom projesi ve çok sayıda kanser ve diğer hastalık çalışmaları dahil olmak üzere son gelişmeler, genetik kodun sadece DNA'nın dört bazının dizisiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda gen ekspresyonunu etkileyen kalıtsal değişiklikleri de içerdiğini göstermiştir.

Peki Kuantum Sperm nedir? ...
Köpekler İnsan ses spektrumunun üstünü duyar. Kediler İnsan görsel spektrumunun ötesini görebilir. Yarasalar yankı yeri kullanır ve yunuslar sonar kullanır, spermde ise İnsan duyu algısının dışında var olan nitelikler vardır. 'Sümüksü beyaz goo'nun aşırı basit algılanması daha doğrusu ve tam anlamıyla bir baz-4 biocybergenic bilgisayar programıdır. 
Erkek vücudu, dahili olarak üretilen hormonları doğal olarak üretilmeyen hormonlardan ayırt edebilir. Nesillerin özellikleriyle birlikte diğer bir nesilin fizyolojisinin üzerine kademeli olarak yazı yazabilir.
Nesiller, kendi ataları tarafından daha iyi veya daha kötü olarak yapılan seçimler için bir sorumluluk devralabilir,daha önce doğal olmayan bir mizaç benimseyebilir.Daha önce doğal olmayan bir mizaç benimsemek; Daha kısa veya daha uzun bir ömür ve daha önce doğal olmayan psikiyatrik kalıplar yaşar.
Mesela antik Sümerde kelime olarak "abzu" her iki, su ve semen’den geliyordu.Ya da ‘’chrism" aka "meni. 
The Sumerians believed that rain was the semen of the sky-god An (Sümerler yağmurun gök tanrısı An'ın meni’si olduğuna inanıyordu.)
Su toprağı sular ve tohumların yeşermesini ve bitki olmasını sağlar.Bu nedenle Su ve Meni antik sümerde aynı anlamı ifade ederdi. Semen ve Su arasında kaçınılmaz olarak bir bağlantı vardır. Bundan dolayı insanın oluşması, bitkinin oluşmasına benzetilmiştir.
Eskiden sperm’in temelde ılık kan içinde "demlendiğine’’ inanılırmış. "Yaşamsal ısı" doktrini, insanın üremesi, sperm ve kan rolleri hakkında eski inançlar söz konusu olduğunda aslında önemli bir kavramdı. 
Bu konu,vücudun ruhundaki ısı-ateş maddelerin çözülmesinde ve birleşmesinde rol oynaması ile alakalı.
Empedokles, '’uyku kanın sıcaklığı uygun derecede soğutulduğunda ortaya çıkar, tamamen soğuduğunda ölüm' 'olur demiş. Aristoteles hayati ısının üremede hayati bir rol oynadığına inanıyordu. 
"Aristoteles, semenin vücudun bir parçası haline gelmeden önce, dolayısıyla kan, ete, kemiğe vb. Dönüşmeden önce semen oluyor. Hint tıp sisteminde Ayurveda semen denilen 40 damla kandan yapıldığı söylenir veya Çin atasözü p 精 ,十 滴血 (pinyin: yì dī jīng, shí dī xuè, kelimenin tam anlamıyla: bir damla Semen On kan damlasına eşittir), İskenderiye'deki Clement, Logos spermatikos’u “ruhun özü” olarak fiziksel kana benzetmiş.
Kan son haliyle olmasa da, vücudu beslemek ve et ve kemik oluşturmak için kullanılabildiği, "Mesela Genç erkeklerde meni yok, çünkü hızlı büyümeleri nedeniyle ete ve kemiğe dönüşüm hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Meni oluşumu ile büyüme duruyor.
"Aristoteles'e’’ göre, semeni üretme gücünü veren meninin ısısı olduğu, meni üretmeyen bazı böceklerde dişinin vücudunun bir kısmını erkeğe sokması gerçeğiyle gösterilmektedir.
Konu, ‘’Vital Heat in Aristotle" olarak araştırılabilir.
Peki Sperm üzerine kodlama yapılabilir miydi?
Cevabı; Birinci Dünya savaşında istihbarat ajanlarının görünmez mürekkep olarak kullandıkları sperm ile yazılan yazılar mevcut imiş.. :)
Mesela, Paracelsus, temelde canlının yapısını kimyasal esaslara dayandırmaktaydı. Canlının yapısının temeli kimyasal esaslara dayandığına göre, ondaki fenomenleri de, özde kimyasal esaslara dayandırarak açıklamak gerekirdi. Dolayısıyla yapı kimyasal temellere dayalı olduğuna göre, onda meydana gelen hastalıklar da esas itibariyle kimyasal fenomenler olmalıydı, yani kimyasal olgular olmalıydı. Sonuç olarak tedavinin de kimyasal prensiplere dayalı olması gerekirdi; bir başka ifade ile, Paracelsus o güne kadar tedavide yaygın olarak kullanılan bitkisel ve az da olsa zaman zaman kullanılan hayvanî kökenli maddeler yerine, inorganik kökenli maddelerle tedaviyi önermekteydi. Bunlar arasında civa ve civa bileşikleri, kükürtlü bileşikler ve çeşitli tuzlar yer almaktaydı..
Bu makaleyi aşağıdaki makale ile birlikte okuyabilirsiniz.↙
https://kaburgaadam.blogspot.com/2019/11/yaratilis-ve-ureme.html

Think Tank
@Kaburgaadam

Yorumlar