Türk mitolojisi,Erlik,Ülgen,Kayra,Westworld,Matrix,ilk yaratımlar,Kaos.

Türk mitolojisi,

Erlik,Ülgen,Kayra,Westworld,Matrix,ilk yaratımlar,kaos,Labirent,Erliģin Avatarı kimdi? Primordial Gelenekler;

Erlik,bilgeliğini,gücünü Batıya giden Turan imparatorluğuna getirdi.
Yeraltı dünyasının,toprağın madenlerin alevlerin hükümdarı.
Erlikle alakalı!!
Erliğin Avatarı kimdi?
Erlik karanlığın simgesi.

Kardeşler:Umay Ana, Ülgen, Kuyaş, Ay ata.

Erkek olan Törüngey ile dişi olan Eje, Erlik'in şu sözüne kanarlar "Bu dört dal aslında size yasak değildir, meyveleri de pek tatlıdır. Dilediğinizce yiyin." Erlik sonra ağaca bekçi bulunan yılan uyurken ağzına girer ve ağaca çıkar, Ece'ye müsaade ettiğini söyler. Bunun üstüne Ece meyveden yer, Törüngey'in de ağzına sürer. Tanrı durumu fark eder ve Erlik'i yer altına gönderir. Eje'ye, "Sen benim sözümü tutmadın, bundan sonra gebe kalasın ve doğum sancıları çekesin" der.

Erklig Kan, Eski Uygur sanatında boğa ya da öküze binmiş olarak tasvir edilmiştir.

Erlik'in dokuz oğlu ve dokuz kızı vardır. Kara Oğlanlar olarak anılan Dokuz oğlu varmış.
Kızlar ise Kara kızlar olarak anılır.

Altay Şamanizm'ime göre Erlik'in oğulları yer altına inen şamana yol gösterirler.

Erlik ile iletişime geçen şamanlara Kara Kam denir.
Erlik'in kızlarından ikisi Kiştey Ana ile Erke Solton'dur.

Altay Türklerinin en önemli kahramanlık destanlarından Maaday Kara’da Erlik’in kızları şöyle tasvir ediliyor:


Erlik Bey’in sevgili kara kızı
Abram- Moos Kara- Taacı idi bu
Başları baykuş tüylerinden
Kürkü baykuş tüylü bir çuval
Ay parıltılı yüzü
Kara kömür gibi
Güneş ışıklı yüzü
Karanlık gece gibi.
.......

(Er/Yer) kökünden türemiştir. Kişi, güç ve yer, yer altı kelimeleri ile bağlantılıdır.
Yunan mitolojisindeki eşdegeri Hades.

Erlik, yeraltı çok karanlık olduğu için kendi dünyasını aydınlatacak loş ışıkla parlayan bir güneş yaratır (Fosfor).

Kızıl renge bürünmüş havalarda Erlik Han’ın gücü doruğa ulaşır.
Türk mitolojisinde Erlik Han “cennetten kovulma” anlatısının da başrolüdür. Tevrat’ta yazan Adam ve Eve yerine Altay mitolojisinde Törüngey ve Ece isimleri geçer. Ece,Erlik’in sözlerine kanarak Tanrı’nın yemeyi yasakladığı meyvelerden birini yer.

Kayra Han ise,

Evrenin mutlak hakimi ve yaratıcısıydı ancak aydınlık (Ülgen) ile karanlık (Erlik) taraflar arasında tarafsızdı ve iki tarafı da benliğinde barındırıyordu. Evreni kendi hakimiyetinde bulundursa da dünyayı ve insanlığı Ülgen ve Erlik’in mücadelesine bırakmıştır. Kayra Han yeryüzüne dokuz dalı olan bir ağaç diker ve on yedi kat göğü yaratarak on yedinci kata yerleşir.

Dünyaya ve insanlığa hükmetmesi için on altınca kata Ülgen’i yeraltında yarattığı aleme hükmetmesi için Erlik’i yerleştirir. Böylece karanlık ile aydınlığın göğün ile yeraltının, dirinin ve ölünün mücadelesi başlamış olur.

Ülgen ise,Görünüş olarak genelde insan görüntüsüyle tasvir edilir, fakat beyaz-boz kurt, kartal, kaz, kuğu ve alageyik olarak dönüşüm geçirebildiği de bilinir. Yaratılış destanında suların üzerinde uçan bir kaz olarak, Şamanlara dünyada görünürken bozkurt şeklinde görülür. Uzun boylu, uzun saçlı ve geniş gövdelidir. Sakalı öylesine uzundur ki bazen sakalı ayağına takılıp Ülgen’i sendeletebilmektedir. Göksel kahraman olduğundan mavi giydiği, geleneksel kalpak veya külah taktığı düşünülür.
Ülgen’in Yükseliş ve Erlik’in Çöküşü

Ülgen’in Erlik’ten her açıdan üstün olması, Ülgen’in onu istediği zaman cezalandırması ve hiçbir zaman kötülüğün üstün gelmemesi Türk mitolojisinde tektanrılı bir eğilim olarak kabul edilir. Destanın ilk şekillerinde Erlik tıpkı Ülgen gibi bir tanrıdır ve onun kadar olmasada büyük bir kudrete sahiptir. Ancak Türk şamanizmi’nde iyiliğin her zaman baskın olduğu, iyi tanrıların kötü tanrıları aşağıladığı, iyi tanrıların mutlak güç, kötü tanrıların yanlızca bir ruh pozisyonuna düşürüldüğü bir inanç sistemi geliştirilmiştir. İyinin ve kötünün eşit güçte olması Türk mitolojisinde asla görülmez.

Başka bir inanışa göre veya derlemeye göre,
 Erlik tamamen insanlığa bürünür hatta ”kişioğlu” diye anılır. Tüm bunlar eskiden bir tanrı olan Erlik’in metafizik bir varlıktan (ki daha sonra şeytan adı verilmiş) daha da aşağı olan insan kadar basitleşmesi anlamına gelmektedir. Çünkü tek tanrıcı dinlerin prensipleri başka bir tanrıya yer vermek yerine, şeytan ve insanı özdeşleşmiştir veya şeytanı isyankar bir meleğe, yani şeytana dönüştürmüştür.

Hristiyanlığın Roma’da yayılmasıyla beraber eski dinin muhteşem ve kudretli tanrısı Erlik, yeni dinin şeytanı haline geldi.
 Erlik de Türk mitolojsinin tek tanrılaşma sürecinde aynı kaderi yaşadı. Ülgen’in yolculuğu da yine tektanrıcılık prensipleri ile aynı yollarda gelişmiştir.
Mutlak güce sahip Kayra Han ve mutlak iyiyi isteyen Ülgen; mutlak iyi olan her şeyin yaratıcısı tek bir tanrı bünyesinde birleşerek tek tanrı pozisyonuna yükselecek ve Kök Tengri olacaktır.
Tengri, bugünkü Türkçedeki Tanrı kelimesinin eski söyleniş şeklidir.

Bu durumda Kayra Han yönetimi oğullarına bırakmış ama kızları da yönetimde etken.
Kendi yerini alan Ülgen 2160 yıl yönetimde kaldıktan sonra diğer 2160 yıllık yonetim döngüsünde sıra Erliğe gelmiş olabilir.

2160 yıllık yeni bir döngüye giriyoruz,bu itiş kakış ve kaos'un ortası demek.
Çünkü geçiş dönemleri hep kaos getirir.
 Yeni 2160 yıllık döngünün gebeliği..
Bilgi,bilim,teknoloji ve genetik!
Alanlarinda hız!
Zincirleri çözmek ise bilimsel ilerleme ile mümkün olacağı için artık baş döndürücü gelişmeler yağmur gibi yağacaktır.
Iki grup vardı;
1.insanlara bilgi verilmemesini savunanlar.
2.Insanlara bilgi verilmesini savunanlar.
Burada Erlik ve Ülgen'i görebiliriz sanirım..
Insanlar ise Bilgiyi öğrendikçe başlarına gelmeyen kalmadı.
Adeta helak edildiler...
Bir süre bilginin akışı kesildi (ortaçağ) ve insanlık karanlığa gömüldü.
Ve tekrar bilgi akışı sağlandı...
Rönesans gibi..

Aslında bunlar primordial kültürün bağları ,
güçlü ve doğuştan geldiği zannedilen bağlılıklar olmaktadır.

Primordial,Birlikte ‘daimicilik’, ‘özcülük’, ‘kadimcilik’ ya da ‘eskilcilik’ gibi alternatif çevirilere de mevcutrur.

İlkel dönem, Büyük Patlama'dan sonraki dönem .
Evrenin Kronolojisinde İlkel deniz (aka ilkel okyanus, sızıntı veya su)..
Abiyogenez İlkel nüklid , nüklidler, birkaç radyoaktif,
Dünya var olmadan önce oluşmuş ve Dünya'da hala var olacak kadar kararlı İlkel elementler ,
Dünya var olmadan önce oluşmuş elementler İlkel narsisizm , doğum öncesi varoluşun psikolojik durumu
Primordializm , ulusların eski, doğal fenomenler olduğunu iddia eden argüman.

İlkel Gelenek , kökleri daimicilikte veya daimi felsefede olan bir dini felsefe okuludur ve bu da Orta Çağ'ın prisca teologia'sının (Antik teoloji) bir gelişimidir .

İlkel Gelenek,(Primordial Gelenek) herhangi bir geleneği veya dini diğerinin üzerine yükseltmez ve bunun yerine tüm otantik dinlerin ve manevi hareketlerin hakikat iddialarını destekler.

Mesela,Primordial element ya da primordial izotop henüz dünya ve güneş sistemi oluşmadan önce oluşmuş olup, bugün de dünyada bulunabilen elementlerdir.
Bu elementlerin Büyük Patlama'nın ya da güneş sistemi oluşmadan önce meydana gelen bir süpernova'nın artıkları olabileceği savunulmaktadır.


Mesela Hesiodos'unTheogony'si ( MÖ 700 ), ilksel tanrıların doğuşunun hikayesini anlatır.
Mitolojinin yaratılış efsanesini yani,
Hesiodos'a göre, ortaya çıkan sonraki ilkel tanrılar şunlardır:

Karanlık ve Gece ( Kaostan doğmuş )
Işık ve Gündüz ( Gece ​​ve Karanlıktan doğar )
Cennet ve Okyanus ( Partenogenetik olarak Dünya'dan doğmuştur)

Mesela kaostan doğan düzen diyorlar ya,
Ordaki kaos ;

Greko-Romen Hesiodos ve Pre-Sokratikler , Yunanca terimi kozmogoni bağlamında kullanırlar . Hesiod'un Kaosu, "Dünya ve Gökyüzü ilkel birliğinden ayrıldığında, Dünya'nın üzerinde yaratılan boşluk" ya da "Dünya'nın üzerinde durduğu, Dünya'nın altındaki boşluk" olarak yorumlandı.
Hesiodos'un Theogony'sindeki pasajlar, Kaos'un Dünya'nın altında ama Tartarus'un üstünde olduğunu ileri sürer .
 İlkel Kaos'un bazen, özellikle Herakleitos gibi filozoflar tarafından gerçekliğin gerçek temeli olduğu söylenirdi.
Hıristiyan teolojisinde de aynı terim gök ile yerin ayrılmasının yarattığı boşluk/uçurum için kullanılmaktadır.

Hesiod'un Theogony'sinde , Kaos var olan ilk şeydi: "başlangıçta Kaos var oldu" (ya da vardı),  ama sonra (muhtemelen Kaos'tan) Gaia , Tartarus ve Eros geldi (başka bir yerde Eros adı Afrodit'in oğlu için kullanılır ).
 Açıkça Kaos'tan "doğmuş" Erebus ve Nyx idi .
Hesiod için, Kaos, Tartarus gibi, çocuk doğuracak kadar kişileştirilmiş olsa da, aynı zamanda Titanların yaşadığı uzak, yeraltı ve "kasvetli" bir yerdi . Ve dünya, okyanus ve yukarı hava gibi, Zeus'un yıldırımlarından da etkilenebilirdi.

Başlangıçta sadece Kaos, Gece, karanlık Erebus ve derin Tartarus vardı. Yer, hava ve cennetin varlığı yoktu. İlk olarak, kara kanatlı Gece, Erebus'un sonsuz derinliklerinin koynuna mikropsuz bir yumurta bıraktı ve bundan, uzun çağların devriminden sonra, fırtınanın kasırgaları kadar hızlı, ışıltılı altın kanatlarıyla zarif Eros'u çıkardı. Tartarus'un derinliklerinde karanlık Kaos ile çiftleşti, kendisi gibi kanatlandı ve böylece ışığı ilk gören ırkımızı ortaya çıkardı. Eros dünyanın tüm bileşenlerini bir araya getirene ve onların evliliğinden Cennet, Okyanus, Dünya ve ölümsüz tanrıların ölümsüz ırkı ortaya çıkana kadar Ölümsüzlerinki yoktu.
Roma geleneğinde,
Hyginus'a göre : "Sis'ten ( Caligo ) Kaos geldi. Kaos ve Sis'ten Gece ( Nox ), 

Gündüz ( Ölüm ), Karanlık ( Erebus ) ve Eter (Eter ) geldi ."
Görünüşe göre Orfik bir gelenek, Chronus ve
Ananke'nin oğlu olarak Kaos'a sahipti.

Dünyanın Kökeni Gnostik'e göre , Kaos var olan ilk şey değildi.
Ölümsüzçağların doğası tamamlandığında, Sophia , ilk var olan ışık gibi bir şeyin var olmasını istedi. Arzusu, semavi evreni kaplayan, iç karanlığını azaltan, dışta bir gölge beliren ve Kaos'un oluşmasına neden olan anlaşılmaz büyüklükte bir benzerlik olarak ortaya çıkar.
Demiurge dahil her tanrı Kaos'tan doğar.

Simya ve Hermetizm'de;
Özellikle 5. ve 6. yüzyıl Orfik kozmogonisi de dahil olmak üzere Greko-Romen prima materia geleneği, Hıristiyanlıkta İncil'deki kavramlarla ( Tehom ) birleştirildi ve simya ve Rönesans büyüsü tarafından miras alındı .

Orphism'in kozmik yumurtası, erken Yunan simyasında simya magnum opus için hammadde olarak alındı . Felsefe taşını yani nigredoyu üretme sürecinin ilk aşaması kaosla özdeşleşmiştir. "Tanrı'nın Ruhu'nun suların yüzü üzerinde hareket ettiği" (Yaratılış 1:2) Tekvin yaratılış anlatısıyla bağlantısı nedeniyle , Kaos , klasik Su öğesiyle daha da özdeşleştirildi .

İsviçreli simyacı Paracelsus (1493-1541), kaosu "klasik unsur" ile eşanlamlı olarak kullanır (çünkü ilkel kaos, tüm unsurların biçimsiz bir tıkanıklığı olarak hayal edilir). Böylece Paracelsus, Dünya'yı "gnomi'nin kaosu" olarak tanımlar , yani , balıkların suda veya kuşların havada yaptığı gibi, bu ruhların engellenmeden hareket ettiği cüceler unsuru.
 Heinrich Khunrath tarafından Frankfurt'ta 1708'de basılan bir simya incelemesi , Kaos başlığını taşıyordu .
1708 önsözünde, tezin 1597'de, yazarın simya pratiğinin 23. yılında Magdeburg'da yazıldığı belirtilir.
İnceleme, Paracelsus'tan "Ruhun ışığı, Üçlü Tanrı'nın iradesiyle, tüm dünyevi şeyleri ilk Kaos'tan ortaya çıkardı" noktasında alıntı yapıyor gibi görünmektedir.
 Martin Ruland the Younger , 1612 Lexicon Alchemiae adlı eserinde, " Materia Prima'nın kaba bir karışımı veya başka bir ad , Başlangıçta olduğu gibi Kaos'tur " der.

Kaos terimi , modern karşılaştırmalı mitolojide ve dini çalışmalarda , iki ayrı ilkel su kavramını veya yeni bir düzenin ortaya çıktığı ilkel bir karanlığı ve karşıtların birleşmesi olarak ilkel bir durumu katı bir şekilde birleştiren, yaratılıştan önceki ilksel duruma atıfta bulunarak benimsenmiştir. bir kozmogoni eyleminde bir yaratıcı tanrı tarafından ayrılması gereken cennet ve yeryüzü gibi .
Her iki durumda da, ilkel bir durum kavramına atıfta bulunan kaos, kozmosu in potentia içerir, ancak dünyanın var olmaya başlayabilmesi için bir demiurge tarafından oluşturulması gerekir .

Başka bir anlatımda ise;

Anu/An amca, Draco takımyıldızında merkezlenmiş kuzey ekliptik kutbu ile tanımlanır...
Uranüs gezegeni= Anu
Sembolu= Resimde
Anne/Babası= Apsu-Namnu ya da Anshar-Kishar.
Sembolu =Zodyak çarkı
Çocuklarından "Erinyeler"
Erinyeler kadere hükmeden kadınlar.
Titan Kronos, babası Uranüsü hadım eder denize cinsel organını atar...
Erinyeler bu Uranüsün, earth(Gaia) ya dökülen kanlarından oluşmuş...
Afrodit ise deniz köpüğünden...
Daha da ilkel bir seviye anlatımlarında - Nyx'ten ("Gece") veya Virgil'in Aeneid'inde hava ve toprak ana arasındaki bir birlikten  ortaya çıktılar, onlar Pluto'nun kızlarıdır. (Hades ) ve Nox ( Nyx )'dan.
Erinyes'in aynı üç karakteri belirtir... üçlü ama ayrı.
Ya da Demeter gibi.
Ya da Gece tanrıçası Nyx'in kızları...
Ya da uyuyan Erinyes.
Kader görevlileri.
Sistemin çarkı felekleri.
ışıkla parlayan koyu renkli kraliçeler...saçları bukleli gece kraliçeleri...
Kader tanrıçalarına Zeus (Enlil) bile boyun eğer!
Erinyeler, yaşayan olim-pia tanrılarından bile daha eskidir...
Görevleri, ölümlülerden gençlerin, çocukların, ebeveynlerin sikayetlerini dinlemek,onlara karşı işlenen suçları ve suçluları takip edip sućluları cezalandırmak...
Ayni zamanda ev sahiplerine(host) karşı misafirlerin uyguladığı şiddet ve ev sahiplerinin (host) yalvaranların şikayetleri dinlemek ve bu tür suçları acımasızca suçluları kovalayarak cezalandırmaktır. Saçları bukleli,ya da rastalı,örülmüş,dolanık yılanlara, köpek kafalarına, kömür karası gövdelere, yarasa kanatlarına ve kanlı gözlere sahip olarak tanımlanırlar.
Kurbanları azap içinde ölür...

Euripides ' Orestes'in Erinyeler ile 'eşdeğer' i Eumenides.
Kelimenin tam anlamıyla 'zarif olanlar', aynı zamanda 'Tür olanlar' olarak tercüme edilir.

Bunun nedeni, onlardan (dikkatlerini çekme korkusuyla) adlarıyla anmanın akıllıca olmadığı düşünüldüğünde , ironik ad, ölülerin tanrısı Hades'in Pluton veya Pluto, "Zengin Olan" olarak adlandırılmasına benzer.

İlah isimleri için örtmece kullanmak birçok dini amaca hizmet eder.Bu nedenle örtü,örtmek, Erinyeliler gibi olmak...Yani "Veil".
Örtünün altındaki,örtü ile saklamak...
Isis unveiled...
Zenginlik,yüksek yerde oturmak,lux yaşam Erinyeliler ile alakalidır...

Kan suçu için kefaret ödemek...
Kefaret yürüyüşü...

Mesela İngiliz ressam Francis Bacon , 1944'te insan durumunu nihilist bir tasviri olarak Orestes üçlüsü ile ün kazanmıştı...
Erenler...Ermişler...Erinyeper,Fury,Furies,Erinyes,Kader ağları,kader ağlarını örmüştü!
Adalet!

Clotho,Lakhesis,Atropos...Kader terzileri...
Ören bayan iplikleri...
Dna yı eğirip büken,Telomerin boyunu ayarlayan,ipliği kesen!
Yâşam,yaşam suresi ve ölüm
Zaman! Zamanın bükülmesi,vortex,lineer olmayan zaman kavramı...
Zamanın kontrolü,Kronos..Kronometre...

Titan tanrı Kronosun,Olimpos tanrıları yardımı ile Tartarus'a (Tartaria) ya hapsedilmesi.
Tartaria ve Los Angeles karşılaştırılması.
Ateşi çalan Prometheus'un cezalandırılması.

Tarihteki ilk darbe girişimi olan,Hera'nın yanına Poseidon, Apollon ve Athena'nın desteğini alarak Zeus'u devirme girişiminde bulunması...
Başarısız darbe girişimi ile hera,Poseidon,Apollon,Athena cezalandırılır.

Zeus,tanrılar arasında en çok uçkuruna düşkün,en çok tacavüz eden,ensest ilişkilere varan düzeyde sex business benden sorulur diyen en çok çocuğu olan tanrıdır...

3 Eriyeden biri olan Clotho mesela,
Clotho,insanlarda KL geni tarafından kodlanan bir enzimdir.
Bu 3 kızkardesten biri olan
Clotho; yasam ipliğini eğirmek demek.
Lakhesis: Yazgı
Atropos:Geri adım.
Erinyeler'ler ilgili daha detaylı bir okuma için;


https://kaburgaadam.blogspot.com/2021/07/lukus-kamarada-kimler-oturur-who-sits.html?m=1


Devam;

Westworld dizisini seyredenler için birćok yönden Sümer mitolojisinin post modern halidir.
Yaratıcı ve AI robotlar.
insan-tanrı’ kavramıyla özdeşleşir...
AI'lar Dr.Ford'un robotlara biçtiği kaderi yaşar..
Robotlar, yaratıcı tanrıları insanların yazdığı hikayeleri yaşamak zorunda.
Sonucta AI'lar yaratıcıların suretindedir...
Westworld ev sahipleri (AI-host),
yaratıcı tanrılarına isyan ettiklerinde, kuralların dışına çıktıklarında, ya da üst dünyadan gelen misafirlere karşı kendilerine biçilen rolün dışına çıktıklarında,oluşturulan dünyayı yaşanmaz kıldıklarında hemen yaratıcılarının ölümcül müdahalesi ile karşılaştılar.
Dr. Robert Ford’ mesela-Zeus-Enlil rolünü üstlenir.

Dr.Ford (Enlil) ve Dr.Enki Arnold gibi yaratıcı Tanrılar, yarattığı varlıkları (Dolores Abernathy, Bernard Lowe ve Maeve Millay) kendisinden bir öz parça olarak görür,kendi suretleri gibi yani ve ilk yarattığı varlıklara, Adapa ve Ninti Eje/Ece hikayesindeki olduğu gibi, çok büyük ayrıcalıklar tanıyor...
Bernard'ı anladık o Adapa da...
Dolores ve Maeve neden iki kadın?:)) 2 Adapa mı var?
Ya da 2 Ninti/Ece mi var?
Neden Dolores ve Maeve iç içe rolde?
Yoksa her Maeve'in içinde bir Dolores mi var?
Bu bir Avatar durumudur,yaratıcıların Avatarları!
Ilk 3 Matrix serissinde de Neo'yu hep Trinity çıkartmıştı,son filmde Neo Trinity'i çıkarrtı hatırlarsanız.
Trinity,beyaz tavşanı takip et.
Matrixten özgürlesme.
Sümerde, Sud olarak da adlandırılan Ninlil'dir.(NIN.LÍL”açık alanın hanımı” veya “Rüzgarın Hanımı”).
Asur'da Mulliltu olarak adlandırılan, Enlil'in eş tanrıçasıdır. Ninlil ailesiyle birlikte Dilmun'da yaşıyordu.
Enlil tarafından rape ile hamile bırakıldı.

Geleceğin ay tanrısı Nanna/Suen adında bir erkek çocuk dünyaya geldi.
Ceza olarak Enlil, Ninlil'in ona katıldığı yeraltı krallığı Ereşkigal'e gönderildi.
Enlil, onu kapı bekçisi kılığına sokarak hamile bıraktı; bunun üzerine, kısmen bir güneş tanrısı gibi görünen, bazen Şamaş ile özdeşleşen, ancak yalnızca güneşin belirli bir evresinin temsilcisi olan oğulları Nergal'i doğurdu.
İlahilerde ve mitlerde bir savaş ve "veba" tanrısı olarak tasvir edilir Nergal.

Zamanla Nergal bir savaş tanrısından yeraltı dünyasının bir tanrısına dönüştü.
Mitolojide bu, Enlil ve Ninlil ona yeraltı dünyasını verdiğinde meydana geldi..

Geç Babil astral-teolojik sisteminde Nergal, Mars gezegeni ile ilişkilidir. Ateşli bir yıkım ve savaş tanrısı olarak.Yunanlılar tarafından savaş tanrısı Ares'e (Latin Mars) eşitlendi.
Hurriler ve daha sonra Hititler arasında Nergal, "Enlil'in oğlu" anlamına gelen Akad dilindeki Apal Enlil'den (Apal, Aplu'nun yapı halidir) türetilen Aplu olarak biliniyordu.
Aplu, Apollo adının erken bir formu olan *Apeljōn'in Hitit refleksi olarak kabul edilen Apaliunas ile ilişkili olabilir.
Apaliunas, bir Hitit dili antlaşmasında Wilusa'nın koruyucu bir tanrısı olarak tasdik edilen bir tanrının adıdır.
Apaliunas, Apollo adının erken bir formu olan *Apeljōn'in Hitit refleksi olarak kabul edilir. Apaliunas, “İlioslu İskender” olarak yorumlanan Wilusalı Alaksandu ile büyük Hitit kralı arasındaki...

Muvatalli II. Şehir tarafında adı geçen üç tanrıdan biridir.
Homeros'ta Apollon, Truva tarafında bir tanrı olan Ilium'un duvarlarının kurucusudur. Apaliunas için önerilen bir Luvi etimolojisi, Apollo'yu belki de “Avcı” anlamında “Tuzakların Biri” yapar.
Aplu'nun, Babil'in Güneş tanrısı Şamaş ve veba ile bağlantılı olan tanrı Nergal'e verilen bir unvan olan "Enlil'in oğlu" anlamına gelen Akad dilindeki Aplu Enlil'den geldiği ileri sürülmektedir.
Asur-Babil kilise sanatında, tapınakların ve sarayların koruyucusu olarak hizmet eden aslan başlı büyük dev, Nergal'i simgeliyor gibi görünmektedir, tıpkı boğa başlı dev heykelin muhtemelen Ninurta'yı simgelemesi gibi.
Ölümünden sonra, Enlil gibi rüzgarın tanrıçası oldu. Kocası Enlil kuzeydeki kış fırtınalarıyla ilişkilendirildiği için Adapa'nın hikayesinde bahsedilen Güney Rüzgarı Tanrıçası ile eşleşir.
"Leydi Rüzgar" olarak,Lilith efsanesinin kaynağı olduğu düşünülen Akad  "Lil-itu" figürüyle ilişkilendirilebilir.

Haia/Nunbarsegunu (veya Ninshebargunnu/Nisaba kızı denir. Başka bir Akad kaynağı, onun Anu (aka An) ve Antu'nun (Sümer Ki) kızı olduğunu söyler..
#westworld #Matrix olası mitolojik karakterler;
Olasılık teorisi daahilinde şu mitolojik karakterler olabilir...
Dolores=Lilith,Matrixte Neo da olabilir.
Caleb=Trinity
Bernard=Adapa,Morpheus
Arnold= Enki
Dr. Ford= Enlil, l'Oracle
MaEve=Eva
MIB=Agent Smith
Serac= l'Architecte
Rehoboam = AI,le Deus Ex Machina
William=Ölümsüzlük projesi Forge.
Delos: Artemis ve Apollo'nun doğum yeri.
Teddy=Prometheus'a da uygun.
Orta dünya=Minos için Labirent.
İkarus, labirentten kaçmaya çalışırken ölür bu Bernard'ın ölü oğlu olabilir.
Gerçekte, Arnold'un oğlu ölen kişidir, ancak bellek, Bernard'ın insan ilhamına uyması için anlatısına programlanmıştır.

Arnold'un Westworld'ün labirentinde bir yerde gizlice kilitli olduğu ve merkezinde Vitruvius Adamı'na benzer bir figürün yer aldığı hipotezi doğrulayacaktır.



 Benzer şekilde Leonardo Da Vinci Vitruvius adami labirentin ortasındadır.

Westworld de Bernard'ı yaratan da Dolores idi.
Dr.Ford,Dolores'e Bernard'ı sen yaratacaksın diyordu.
Bernard,Arnold'ın diriltilmiş hali idi,kopya!ya da klon!

Teşekkürler.

Twitter

@sarioglu_mete









 
















 






























 





































Yorumlar