GÖBEK BAĞI,AY,ANNE VE PORTAL BAĞLANTISI

 Umbilical Cord,göbek baģı,ay,toprak anne bağlantısı,portal nedir?

Plasenta ve Göbek Kordonu ritüeli.
Çağdaş Bir Dünyada Atalardan Gelen Bilgidir:
Plesenta gömülür ya da göbek bağı.
Dişil enerji toprak ana için yapılan bir ritüeldir.


Plasental memelilerde göbek kordonu, gelişmekte olan bir embriyo veya fetüsü plasentasına bağlayan bir bağdır.





Plasentaya ya da göbek baģına özen gösterilir çünkü çocukla arasında bağlantı devam eder. 
Bir ritüel bu.


Göbek bağları, “bebeği toprağa tutturduğu” için gömülmek üzere tasarlanmıştır
Göbek kordonunun Dünya'da kesilmesi, bebek ile mekan arasında ömür boyu sürecek bir bağlantı kurar. Yani Ay,moon,underground ve dişil enerji ile.
Bilim insanları,Fetüsün göbek kordonu yoluyla plasentaya ulaşan IGF2 olarak bilinen bir sinyal gönderdiğini buldu.
 İnsanlarda, göbek kordonundaki IGF2 seviyeleri, gebeliğin 29. haftası ile term arasında giderek artar: çok fazla IGF2, çok fazla büyüme ile ilişkilendirilirken, yetersiz IGF2, çok az büyüme ile ilişkilidir. 

IGF2 fetüs tarafından üretilir. Göbek kordonu yoluyla cenin kanına ve onun etki ettiği plasentaya.
Bir sinyal haberleşme aracı.

Beden toprağa kök salmıştır,  Ruhla ağaçlarda, ormanlarda, derelerde buluşursunuz.   Tüm gezegensel varlıkların kökleri doğa, ruh ve bedendir.  
Dünya'nin Umbilical cord,'u,göbek bağı Ay'dır mesela...
Kadınları ay'a baģlayan kordon.
Mesela konu merkür ise,
iletişim bilinçtir.
Merkür'ün alemler ile bilinç arasındaki boşluğu doldurduğu ve yeni ölmüş ruhları yönlendirdiği bilinmektedir. 
Hatta merkürün gelecekle alakalı bir portal olduğunu da yazanlar var.
Ay'ın, ruhları reenkarnasyon için dünyaya geri gönderen bir geri dönüşüm makinesi olduğu söylenir - rahim bir portal olarak kabul edilir.
Portal ama innerworld'e portal.
Iste embrio bu innerworld'e göbek baģı ile bağlıydı.Yani iç dünya,ya da altdünya.
En güclü ay Dolunay mesela.
Enerjinin doruk noktası.
Moon=womb


Birçok yerli halklarda olduğu gibi, Şamanlar/Kam gökyüzünü kutsal bir alem olarak kabul etti ve gizemli yeraltı dünyasını ölülerin meskeni olarak kabul etti.  Hem gökyüzü hem de yeraltı dünyası yedi katman içeriyordu.  Bunların arasında,  sıradan dünya olarak adlandırdığı, göklerin ve yeraltı dünyasının olağanüstü alemlerinin aksine, insanların yaşadığı somut dünya duruyordu.  Dünyanın kendisinin geniş bir deniz üzerinde yüzdüğüne inanılıyordu ve her tarafı yedi denizle çevriliydi.  Yeraltı dünyası gizemli bir yerdi,  Şamanlar arasında şifacı olanlar, dünya ve onun alt bölgeleriyle özel bir bağlantıya sahipti.

Onlar,kutup yıldızının, kamp kurdukları ve bir tür kozmik göbek bağıyla dolaştığı yerin tam yakınında dünyaya demirlendiğine inanıyordu.  İnsanların da göbeklerini dünya ile benzer bir bağlantıdan geliştirdiklerine inanılıyordu.

Efsaneye göre yaratılan ilk insanlar ölüme tabi değildi.


Bu sonsuz reenkarnasyon süreci, kişinin göbeği tarafından sembolize edilen zamansal-coğrafi bir birlik içinde yeraltı dünyasını yeryüzüne bağlayarak insanlığı devam ettirdi.  Göbek ve göbek bağı, ölümlü insanlar veya hayvanlar ile Toprak Ana arasındaki bağlantının simgesiydi.
ölme ve yeniden doğuş döngüsünde dünya boyunca yenilendi ve yeniden canlandırıldı.





Toprak, tüm canlılar için hem yaşamın hem de ölümün kaynağıydı.  Yeraltı, yeryüzü ve gökyüzü arasındaki kozmik bağlantı da dev bir ağaç şeklinde kavramsallaştırıldı.
Adı hayat ağacı ya da bilgi ağacı oldu.
Bilgi sahibi olanlar yüksek yerlere gömüldü...
Ağaçlar hayat ağacı oldu,Dalların tacı 'kafa' idi.
En tepe noktası.
Mesela kozmonotlar bile astronot kiyafetinde kendilerine yaşam fonksiyonu sağlayan kabloya umbilical cord diyor.



....
Enerji akımları, Caduceus'taki enerji akımları (DNA'nın yapısına benzer) bir çift sarmal düzende akar ve Doğu-Batı akımı olarak bilinen vücut etrafında bir enerji spirali oluşturur.  Ayrıca göbekten bir enerji spirali yayılır.  Bir spiral, aynı anda iki yönde hareket etme gibi eşsiz bir yeteneğe sahiptir.  Tüm titreşimler, bu dinamiği yansıtan, yılan gibi hareket halindedir.  Yaşayan hayati alanlar boyunca oval spiraller halinde içeriden dışarıya ve aynı zamanda dışarıdan içeriye doğru dalgalanır. 
Göbekten başlayan enerjinin çift sarmal modeli Parlaklık, ısı ve kalorik enerji, ateşin titreşim frekansı ile sürdürülür.  Bu elektriksel enerji modeli, hayati organlar ve kaslarda olduğu gibi, sıcaklık ve işlev gösteren kuvvet alanlarında baskındır.  Ateş, vücuttaki yangdır, yönlendirilir, çalışır, tutkuyla beslenir, yaşam enerjisidir.  Işıltılı çalışma enerjisi organları ve metabolizma süreçlerini yönetir ve kas sisteminin itici gücüdür.  Herhangi bir uyarıcı veya  temas ateşle rezonansa girer ve ateşin elde edilmesini destekler.  Ateş, umblikusun iki parmak altında, solar pleksusta ortalanır .






Göbek, enerjinin merkezidir ve kutupsallık birbiri ile aynı fazda veya kademeli olarak meydana gelir.   'Biyolojik ritimlerimiz ışık ve bir dereceye kadar yerçekimi tarafından sürüklenir.  Manyetik , elektromanyetik , atmosferik ve ince jeofiziksel etkiler bizi şu anda iyi anlaşılmayan şekillerde etkiliyor .  Bu süreç, büyük ve güçlü asteroitler ve gezegenlerin ritme kapıldığı ve güneş etrafında dönerken yörüngelerinde rezonanslar geliştirdiği makrokozmosta da önemlidir .  Sempatik titreşim yasası, aynı dalga boyundaki titreşimlerin birlikte rezonansa girme eğilimini tanımlar.  Sempatik rezonans, yaratılışı bir arada tutan yapıştırıcı olabilir.   Umbilikus ve Arka Planı birbirlerine enerji vermek ve birbirlerini etkilemek için (titreşimlerini senkronize ederler) sürüklerler.
Gümüş kordon: Bir kişinin fiziksel bedenini astral bedenine bağlayan gümüş renkli, elastik bir kordondur (fizik bedenin daha az belirgin bir tezahürü).  Uyurken ve ölümden hemen sonra vücudun üzerinde bulut gibi hafif bir sis oluşur.  Çeşitli insanların gümüş kordon için çeşitli çıkışları olmasına rağmen, vücuttan, genellikle göbekten akar.  Metafizik çalışmalarda ve literatürde yaşam ipliği olarak da bilinen gümüş kordon, yüksek benlikten (atma) fiziksel bedene kadar yaşam veren bir bağlantıya atıfta bulunur.  Aynı zamanda, bu ipliğin genişletilmiş bir sentezine ve fiziksel bedeni eterik bedene, daha sonra astral bedene ve son olarak da zihinsel bedene bağlayan bir ikinci (ruhtan fiziksel bedene geçen bilinç ipliği) ifade eder.    Göbek kordonu çok karmaşık bir cihazdır, gerçekten çok karmaşık bir olaydır, ancak gümüş kordonun karmaşıklığına kıyasla bir ip parçası gibidir.  Bu kordon, son derece geniş bir frekans aralığında dönen bir molekül kütlesidir.  ama bu soyut bir şeydir - insan vücudu söz konusu olduğunda ,  Moleküller, ortalama bir insan gözünün göremeyeceği kadar geniş bir alana dağılmıştır.  Birçok hayvan bunu görebilir çünkü.  hayvanlar farklı frekans aralıklarında görürler ve insanlardan farklı frekans aralıklarında duyarlar.  Köpekler mesela! Aynı şekilde, hayvanlar gümüş kordonu ve aurayı görebilirler, çünkü bunların ikisi de bir hayvanın görüşünün alıcılığı dahilinde olan bir frekansta titreşir. 

Göbek ve Göbek Kordonu Hakkında Bilim adamları, Ay'ın çok dar bir ışın -ay yüzeyine bir dalga biçimi- üzerindeki mesafesini ölçmeye çalışıyorlar.  Bu, insan vücudu ile insan Üst Benliği arasındaki gümüş kordonla pek aynı şey değildir;  bu, Üst Benliğin Dünya üzerindeki bedenle iletişim kurma yöntemidir. Astral beden ve fiziksel beden gümüş kordon ile birbirine bağlanır. 
Muazzam bir hızla titreşen bir molekül kütlesidir.  Bazı yönlerden göbek bağına benzer.  anneyi bebeğine bağlayan kordon;  annede, dürtülerde, izlenimlerde ve beslenmede.  ondan doğmamış bebeğe akar.  Bebek doğup göbek bağı koptuğunda, bebek daha önce bildiği hayata ölür, yani ayrı bir varlığa, ayrı bir hayata dönüşür, artık annenin bir parçası değildir, o yüzden ölür.  ' annenin bir parçası olarak ve kendi varlığını üstlenir. 

Okuma nezaketi gösterdiğiniz için ayrıca teşekkur ederim.

Twitter follow;

@sarioglu_mete


Yorumlar

  1. Yazma bilgilendirme gayreti gösterdiğiniz için teşekkür ederim.ilim ilimdir.

    YanıtlaSil
  2. Emeğiniz için teşekkür ederim hocam.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder