INANNA-Tüm çıplaklığı ile.

 INANNA-Tüm çıplaklığı ile!

Inanna,7 kapıdan geçerek yer altına inmesi aslında 7 katmandan,7 gezegenden geçerek yukarı bir yere varması mı?

Inanna’nın Yeraltı’na İnişi mitini ezoterik ve okült bakış açısıyla ele alırsak, bu sadece fiziksel bir iniş değil, aynı zamanda bir inisiyasyon süreci olarak da okunabilir. Yedi kapıdan geçerek her seferinde bir şeylerini bırakması, ruhsal olarak arınma ve dönüşüm aşamalarını simgeliyor.

Her kapıda üzerinden birsey bırakması (arınması) ve ćırılçıplak kalarak aşağı inmesi veya 7 kapıdan geçerek ulaştığı yerde çıplak olarak kalması!

Sanki ayrıca,orada sorgudan gećirilirken yalan söyleyip söylemediği,ya da sakladığı birşey olup olmadıgı!

Bir sistem check-Control-alt gibi...

Diagnostikten kaçış mı?

Bu yedi kapı, ezoterik tradisyonda sıkça karşılaşılan 7 katmanlı kozmik yapıya işaret ediyor gibi duruyor!

1. 7 gezegen: Mezopotamya astrolojisinde yedi klasik gezegen (Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn) ruhun iniş ve çıkış aşamaları temsilsili.

2. 7 katmanlı göksel ve dünyevi sistemler: Sümer, Babil ve Hermetik geleneklerde varlık düzeyleri hem göğe hem de yeraltına doğru katmanlıdır. Inanna'nın inmesi, aslında bu katmanları geçerek yükselmesi anlamına da temsili.

3. 7 çakra: Modern ezoterizmde bu kapılar, ruhsal merkezler olan çakraların arınma süreçleriyle ilişkilendirilebilir.

Burada Malkuth belaltı çakradır,bacaklar ve ayaklar da bu cakraya girer.

10 numarali ćakradir...1 ve 0 dan olusan bir binary code'dur!

Dualitedir ve bir realitedir🫠

Dunyevi materyal dunya ile alakalidir alt dünya!

Para-Sex-madde kullanimi-materyalizm ile ilgilidir 10 no lu çakra!..;)

Sonuç olarak, mitin yüzeysel anlamı bir yeraltı yolculuğu gibi görünse de, mistik bakış açısıyla aşağı inmek aslında yukarı çıkmanın bir yoludur. Inanna, kendini tamamen bırakarak (ölerek), dönüşerek ve bilgiyi içselleştirerek yeniden doğar. Bu, ölüm ve yeniden doğuş motifinin inisiyatik bir anlatımıdır.

Eğer Inanna’nın yedi kapıdan geçerek yeraltına inişini bir ezoterik yükseliş süreci olarak ele alırsak, o zaman nihai varış noktası neresidir?

Olası Varış Noktaları

1. Yıldızların Ötesi – Tanrısal Kaynak

Inanna’nın Venüs gezegeni ile özdeşleştirilmesi, onun yıldızların ötesine, tanrısal kaynağa ulaşabileceğini düşündürür. Yedi gezegenden geçiş, ruhun madde dünyasından çıkıp tanrısal aleme yükselmesi olarak görülebilir. Mezopotamya’da bu nokta An (Gök Tanrısı) ve Enlil’in alanı ile bağlantılıdır.

2. Bilinçli Tanrıça Formu – Kozmik Uyanış

Yedi gezegenin aşılması, kişinin ilahi farkındalığa ulaşması, Tanrıça'nın kendi ilahi gücünü tamamen idrak etmesi anlamına da gelebilir. Inanna, yeraltında öldükten sonra yeniden doğarak daha güçlü ve tam bir tanrıçaya dönüşmüştür.

3. Kozmik Merkez – En Yüksek Bilgelik Seviyesi

Sümer-Babil kozmolojisinde yedi katmandan geçmek, en yüksek kozmik merkez olan Tanrısal Bilgelik’in tahtına ulaşmak olarak da yorumlanabilir. Bu, birçok mistik öğretiye göre, ruhun en yüksek bilinç seviyesine ulaşmasını ifade eder.

Yani Inanna nereye vardı?

inanna Bella-Anora mı oldu?

poor things bella-Anora, inanna anogrAMI mı?

Fiziksel olarak yeraltına indi ama ruhsal olarak yükseldi. Bu süreçte madde dünyasının yanılsamalarından arınıp, tanrısal farkındalığa ulaştı. Yeraltına inmek, aynı zamanda göğe yükselmenin bir şartıydı. Bu, Hermetik “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir” ilkesine de uygundur.

Başka bir deyişle, Inanna’nın yolculuğu sadece yeraltına değil, tanrısal varoluşun en yüksek noktasına doğru bir yükselişti.

Inanna’nın yeraltında ölmesi ve Enki tarafından kurtarılması, Sümer mitolojisinde derin ezoterik anlamlar içerir. Bu olayı klasik mitolojinin ötesinde, bir inisiyasyon ve ruhsal dönüşüm süreci olarak yorumlayabiliriz.

1. Neden Enki Onu Kurtardı?

Enki, Sümer mitolojisinde bilgelik, su, yaşam ve gizli bilgilerin tanrısıdır. Inanna, yeraltında öldüğünde aslında bir dönüşüm sürecindeydi. Ancak tamamen kaybolmaması ve yeniden doğabilmesi için bir müdahale gerekiyordu.

Ezoterik Açıdan: Enki, Tanrısal Bilgiyi simgeler. Ruhsal bir inisiyasyon sürecinde kişi, tamamen ölmeden önce bir farkındalık (bilgelik) kıvılcımı almalıdır. Enki, bu farkındalığı Inanna'ya sağlayarak onun dönüşmesini mümkün kıldı.

Kozmik Denge Açısından: Inanna’nın tamamen ölmesi, yaşam ve ölüm dengesi açısından problem yaratacaktı. Onun ölümüyle doğurganlık ve yaşam döngüsü kesintiye uğrayabilirdi. Enki’nin müdahalesi, bu döngünün devam etmesini sağladı.

2. Nasıl Kurtardı?

Enki, iki cinsiyetsiz varlık (Kurgarra ve Galatur) yarattı ve bunları yeraltına gönderdi. Bu varlıklar, empati ve akıllıca bir strateji ile Inanna’yı serbest bırakmayı başardılar:

Yeraltı Kraliçesi Ereshkigal’in acılarını paylaştılar. Yeraltı dünyasında, Ereshkigal doğum sancıları çekerken, bu varlıklar onun acılarına eşlik edip onunla birlikte ağladılar.

Ereshkigal, bu samimiyet karşısında minnettar kaldı ve onlara bir ödül teklif etti. Onlar da Inanna’nın bedenini istediler.

Inanna’ya "Yaşam Suyu" serpildi ve böylece o tekrar hayata döndü.

Bu Olayın Ezoterik Anlamı Nedir?

İnisiyasyon Süreci: Inanna’nın ölümü, ruhsal bir çöküşü; yeniden doğuşu ise aydınlanmayı temsil eder.

Ölüm ve Diriliş Motifi: Birçok mistik gelenekte "ölmeden önce ölmek" kavramı vardır. Eski inisiyasyon ritüellerinde birey, sembolik olarak ölerek yeni bir farkındalık seviyesine ulaşır.

Enki’nin Rolü Tanrısal Bilgelik mi?

 (Enki) olmadan, bu yeniden doğuş mümkün olmaz mi?. Enki’nin yolladığı varlıklar, bilgeliğin ışığını taşıyan, karanlıkta rehberlik eden varlıklar olarak görülebilir.

Sonuç olarak, Inanna’nın kurtuluşu sadece bir “mucize” değil, ezoterik bir dönüşüm sürecinin tamamlanmasıydı. O artık eskisinden daha bilge, daha güçlü ve daha tanrısal bir varlık hâline gelmişti.

Ereshkigal’in bu mitin sonunda ne olduğu açıkça belirtilmez, ancak ezoterik ve sembolik açıdan onun dönüşümüne dair bazı çıkarımlar yapılabilir.

Ereshkigal’in Durumu: Ne Oldu?

1. Doğum Sancıları Çekmesi:

Inanna yeraltına indiğinde, Ereshkigal büyük bir acı ve sancı içindeydi.

Bu sancılar, sadece fiziksel bir doğum değil, ruhsal bir dönüşümün ve değişimin sancıları olabilir.

Belki de Inanna’nın varlığı, yeraltı düzenini ve Ereshkigal’in içsel durumunu değiştirdi.

2. İlk Kez Empati Gördü:

Enki’nin gönderdiği Kurgarra ve Galatur, onun acılarına eşlik etti ve onu anladı..

layka virjin gibi Ilk defa empati ile.karşilaşmış olabilir!:)

Ereshkigal, ilk kez birisi tarafından anlaşıldığını hissetti ve karşılık olarak bir ödül teklif etti.

Bu, onun katı, yalnız ve sert varoluşunda bir çatlama yarattı.

3. Denge ve Dönüşüm:

Inanna geri döndüğünde, yerine birini göndermesi gerekiyordu (Dumuzi).

Bu, yeraltı ve yeryüzü arasındaki dengeyi yeniden kurdu.

Ereshkigal, Inanna’nın tamamen ölmesini istiyordu ama sonunda onun serbest kalmasına razı oldu.

Ezoterik Açıdan Yorum

Ereshkigal, gölge yanımızı simgeliyor olabilir.

Inanna bilinçli benliği, ışığı ve yükselişi temsil ediyorsa,

Ereshkigal bilinçaltını, gölgeleri ve bastırılmış yönleri temsil eder.

Inanna’nın yolculuğu, Ereshkigal’i tamamen yok etmez ama onu dönüştürür. Ereshkigal hala yeraltının kraliçesi olarak kalır, ama artık onun dünyası eski hâlinden farklıdır. Empati, farkındalık ve denge sürecine girmiştir.

Yani Ereshkigal "yok olmadı", ama ilk defa gerçek bir dönüşümün içine girdi diyebiliriz.

Ereshkigal, Isis’in gölge yönü ya da Lilith-vari karanlık yönü gibi düşünülebilir...

Mitin anlatımında Ereshkigal, Inanna’nın yeraltına gelişine düşmanca tepki veriyor.

Onun elbiselerini ve güçlerini tek tek aldırıyor, sonra da öldürtüyor.

Bu bir hakaret ya da kıskançlık sonucu verilen bir ceza gibi görünebilir.

Ancak, Ereshkigal'in tepkisi sadece kıskançlık mı, yoksa daha büyük bir kozmik düzenin parçası mı?

Inanna gökyüzü, aşk, bereket ve yaşamın temsilcisi.

Ereshkigal ölüm, kaos, yalnızlık ve yeraltının temsilcisi.

İkisi birbirinin zıttı ve tamamlayıcısı, yani birbirine bağımlı varlıklar.

Eğer Ereshkigal, Inanna’yı kıskandıysa, bu ışığın gölgeyi kıskanması değil, gölgenin ışığa tepki vermesi olabilir. Inanna’nın parlaklığı, Ereshkigal’in karanlık dünyasını sarsıyor, bu da onun tepki göstermesine neden oluyor.

Ereshkigal yalnız ve izole, Inanna ise sevilen ve güçlü bir figür.

Ereshkigal, Inanna’nın getirdiği ışığı tehdit olarak algılamış olabilir.

Asıl kıskandığı şey Inanna’nın gücü değil, onun sahip olduğu sevgi, hareket özgürlüğü ve canlılıktı.

Ereshkigal’in yalnızlığı ve statik hali, Inanna’nın dinamik ve güçlü doğasıyla çatıştı.

Eskinin şeyleri Enkarne mi oldu?

ya bizim dünyaya enkarne olanlar?

Maeve'ler ,Doloresler?:))

Bu çatışma, bir ruhsal dönüşüm sürecini tetikledi ve Inanna’nın inisiyasyonu tamamlanmış oldu.

Belki de Ereshkigal’in Inanna’ya karşı tepkisi, kendi içinde bastırdığı arzularının ve eksikliğinin bir yansımasıydı. Yani kıskançlıktan öte, eksiklik hissinin öfkesi diyebiliriz.

Inanna ölüp dirildiğinde, yerine birini yeraltına göndermesi gerekiyordu.

İlk başta Dumuzi’yi seçmek istemiyordu, ama yeryüzüne döndüğünde onu kendi tahtında rahatça otururken buldu.

Inanna öfkelendi ve onu yeraltına göndermeye karar verdi.

Dumuzi, ilkbaharın ve bereketin tanrısıdır. Onun ölümü ve yeraltına inişi, doğa döngüsüyle bağlantılıdır:

Inanna = Venüs (Sevgi, Bilgelik, Güzellik)

Dumuzi = Güneş veya Bitkisel Hayat (Doğanın döngüsü)

Dumuzi yeraltına gittiğinde, toprak ölür, kış gelir.

O yeraltından döndüğünde, bahar gelir, yaşam yeniden doğar.

Yani Dumuzi’nin ölümü, tarımsal ve ruhsal bir döngünün parçasıdır. Bu, Yunan mitolojisindeki Persephone ve Hades hikâyesine benzer.

Inanna, Dumuzi’yi seviyor ama fedakârlık yapmak zorunda kalıyor.

Ereshkigal, Inanna’nın dengeyi sağlamak için birini göndermesini istiyor.

Dumuzi bu dengenin bedelini ödeyen figür oluyor...yeraltinda adeta takaslanıyor Dumuzi!

Ereshkigal burada ölümün kaçınılmazlığını ve yeraltı yasalarını temsil ediyor. O, "Biri geldi, biri gitmeli" diyor. Ruhsal olarak, dönüşüm ve inisiyasyon ancak bir şeyin ölmesiyle mümkün olur.

Yani dumuzi/Tammuz günah keçisi oluyor.

Sonunda bir uzlaşmaya varılıyor: Dumuzi, yılın yarısını yeraltında, yarısını yeryüzünde geçiriyor.:)

Inanna'nın Roma’daki karşılığı Venüs’dür.

Ereshkigal'in Roma’daki karşılığı Pluto'dur.Dark matter:)

Dumuzi'nin Roma’daki karşılıkları Adonis (Adonai)veya Bacchus olabilir.Bacchus (ya da Dionysus) yeraltı bel altı =Malkuth!

10 numara! Ile binary dualite!

1 ve 0! 

Kapatan ve kısıtlayan,sınırlayan saturnnise açan genişleten jupiter mi?

Inanna, gökyüzünün, aşkın ve doğurganlığın tanrıçasıdır. Dumuzi ise çobanlık ve doğanın erkek enerjisi ile ilişkilidir, aynı zamanda ölüm ve yeniden doğuş temalarını taşır. Yani dualitedir.

Inanna ve Dumuzi arasındaki ilişki, ilahi evlilik olarak da görülebilir. Inanna, bereket ve doğurganlık ile ilişkiliyken, Dumuzi de toprağın verimliliği ve eril enerjisiyle ilişkilidir. Bu evlilik, feminen ve maskülen enerji arasındaki dengeyi ve birbirine bağımlılığını sembolize eder.Dumuzi'nin ölümüne karşılık gelen dönemde Inanna'nın yeraltında geçirdiği süre, hem yıkımı hem de yeniden doğuşu temsil eder. Dumuzi'nin ölümünden sonra Inanna yeniden doğar ve bu ikili arasındaki döngü, doğanın yenilenmesini simgeler. Bu, dualiteyi sembolize eden ve aynı zamanda yeniden doğuşu sağlayan bir yapıdır.

Inanna ve Dumuzi, dualiteyi sembolize eden çok önemli figürlerdir. Onların hikayesi, yaşam ve ölüm, göksel ve yeraltı, dişi ve erkek enerjileri gibi zıtlıkları ve bu zıtlıkların birbirini tamamlayan doğasını temsil eder. Bu hikaye, doğanın döngüleri, mevsimsel değişimler ve yeniden doğuş temaları etrafında şekillenir ve Inanna ile Dumuzi'nin birlikteliği, her iki enerjinin de karşılıklı olarak birbirine ihtiyaç duyduğunu gösterir.

Matrixte Persephone (Monica Belluci'nin) azad ettiği Anahtarci anubis olabilir,ölülerin geçişindeki “kilidi açma” görevini üstlenir.

Yama,namtaru,hecate,heimdall (norse) de anahtarcıya uyuyor..

Anahtarcı,Neo ya kapıları açmasi için anahtarları sağlıyordu.

O, Matrix’in sisteminde bir programdır ve özellikle The One (Neo) için Kaynak (The Source)'a giden kapıyı açabilecek tek kişidir.

Persephone, Matrix evreninde Merovingian’ın eşi olan güçlü bir programdır. Mitolojik Persephone gibi yeraltı dünyasında (Matrix içinde) sıkışmış bir figürdür.

Persephone, Merovingian’ın zalim doğasından sıkılmıştır ve ona karşı bir hamle yapmak ister.

Neo ve ekibi, Keymaker'ı serbest bırakmak için Merovingian ile görüşmeye gider, fakat Merovingian reddeder.

Persephone, Neo'nun "gerçek aşkı"nı görmek ister ve Trinity ile olan ilişkisini test etmek için Neo’dan bir öpücük talep eder.

Ya sanki Fifty Shades Of Grey gibi bir durum var burda!

bir de neden 50 gölge?

gölgeler,karanlıklar orensi saturn mü?

sex ,acı,olgunlasma maddi dünyada?:)

neyse!!,

Neo, onun isteğini yerine getirince Persephone, Keymaker'ı serbest bırakır.

Yani Persephone’nin motivasyonu, kocası Merovingian’a ihanet etmek, aşkı ve tutkuyu tekrar hissetmek ve Matrix’in düzenini sarsacak bir değişim yaratmaktır. Mitolojik Persephone gibi "kapıları açan", kaderi değiştiren bir figür olarak rol oynar.Persephone, Matrix’te Merovingian’ın eşi ve yeraltı dünyasında sıkışmış bir karakterdir.

Ereshkigal, Mezopotamya mitolojisinde yeraltı dünyasının kraliçesidir ve kendi krallığında hüküm sürmektedir.

İkisi de yeraltı dünyasında kapana kısılmış ve güçlü bir eşe sahip olan kadın figürleridir.

Merovingian = Nergal (Zalim Koca)

Merovingian, Matrix’te bilginin ve güç dengesinin kontrolünü elinde tutan eski ve güçlü bir programdır.

Nergal, bazı versiyonlarda Ereshkigal’in kocasıdır ve sert, acımasız bir hükümdardır.

Her iki karakter de kadın partnerlerini kontrol eden, güçlü ve otoriter figürlerdir.

Bitti🫠🌀🧿





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Back to the future,uzay-zaman bükülmesi,Zaman kırılması,zaman bükülmesi TENET

Galaktik/Kozmik karışmama veya karışma yasası nedir?

Matrix bir döngü algoritması mı?