Mythology, Yaratılış, Secrets, Bilinmeyen!

 LULU AMELU ya da HOMO AMELE Bildiğiniz gibi hikaye, yaptıkları işlerden çok yorulanların ve bu işleri üzerlerinden alabilecek iş gücüne ihtiyaçları olanların hikayesi vardı. Özellikle ağır maden işlerinde! Yeryüzünde bu ihtiyaçlarını görebilecek uygun canlıyı buldular. Bu canlı Homo erectus’tu. Ve bu iş için bir tanrı kanını akıttı. Sonra o bir damla kandan alınan DNA’yla, Homo erectus’u yeniden yaratarak kendilerine benzettiler. Yarattıkları insan o kadar mükemmel bir sonuç vermişti ki, tıpkı kendileri gibiydi!. Buna da Cro-magnon denildi. Insan (Human) kelimesi, orijinal Sümerce LuLu'nun An'dan kısaltılmasından gelmektedir.  Lulu, altın madenciliği köle işini yapmak için genetik olarak değiştirdikleri parlak yarı ırklardan daha alt seviyede olan Anunnaki adıydı. İlk yaratılan insanın Sümer karşılığı LULU AMELU’ydu, yani “ilkel işçi”. Bugünkü “amele” kelimesi de ta o günlerden gelmekteydi. Amele-Kıro. Sümerce Lu-Lu (insan çifti) ama melez. Karışım! Bu insanlar yer...

              Ambrossia,Epifiz ve Tavus kuşları The Yassak meyve! Epifiz bezi ve Tavus kuşu (peacock) Yasak Meyveye Maruz Kalmak:) Bahçedeki "yasak meyve", insanların iyiyi kötüden, yani gerçeği yalandan ayırmasını sağlayan ve onları birer "Adam" a dönüştürerek ölümsüz yaşam bahşeden şeydi.  Işık Beden bu idi!, Yahudi metinlerinde bu şekilde kodlanmıştır ve YHVH, Yahudi ırkının ve onların Sürüngen efendilerinin, insanlık üzerinde güce sahip olmak için insanlığı kapatmak zorunda oldukları şeydir.  Peki yasak meyve nedir?  Mesela Yezidiler, bunun buğday olduğunu, meyvenin de ekmek olduğunu belirtir, hepsi bir şeyin simgesidir ve üçüncü gözün ve tacın (taç çakra) tamamen açılmasıyla birlikte gelen aktif epifiz bezinin çiyini temsil eder.  Bu maddeye Amirta denir ve Lucifer'i onurlandıran Gnostiklerin Amor adını verdiği şeye Sanskritçe'de "Ölümsüz" anlamına gelen Amrita'dan gelir.  Tanrıların onları ölümsüz tutan yemeği Ambro...

  Hipofiz ve Epifiz süt ve baldır. TÜMÜNÜZDE Eril ve Dişil Enerji mevcuttur.Epifiz bezi(eril) ona elektriksel özellikler verir ve hipofiz bezi(dişi) ona manyetik özellikler verir. Pineal bezin sıvısının sarı, hipofiz bezinin salgısının beyaz olduğu için.. süt ve balla anılır... Kim bilir belki de istanbul, yeni dünyanın beyni, Aya sofya, pineal bezi, Bosphorus ise pineal'den akan Melatonindir.... Epifiz ve onun melatonin üreten salgı bezi (pineal gland), ışık/karanlığa bağlı günlük olayların gerçekleşmesinde rol oynamaktadır.Yapılan çalışmalar sonucu melatonin hormonunun sentezlenmesinin karanlık periyotta arttığı, ışıkta ise azaldığı görülmüştür.  Yani epifiz bezinin melatonin salgısı gündüz baskılanırken, geceleri faaliyete geçmektedir. Benzer şekilde vücutta kış ayları boyunca, yaz mevsiminde olduğundan çok daha fazla melatonin salgılanmaktadır (Falcón ve diğ. 1999,Herrero ve diğ. 2003).  Bu yüzden melatonin, “gece hormonu” olarak nitelendirilmektedir. Tilapialarla yap...

 Orion ve Sirius Birleşmesi,Büyük Düğün. Kavga,Kaos, kıyamet başlıyor. Birlik, Anu ve Orion Kraliçesi evliliği ( birliği) ile pekiştirilir.   Anu adı "Cennetten Olan" veya basitçe "Göksel Olan" anlamına gelir. Yine de, antik çağda Cennet teriminin günümüzdeki  eterik çağrışımlarla aşırı yüklenmediğini  akılda tutmamız önemlidir. Temelde öldükten sonra gitmemiz gereken manevi  yer anlamına gelmiyordu: bu ikincil bir kavramdı. Antik çağda cennet, büyük ölçüde Sirius ve Orion yıldız sistemlerine atıfta bulunur, bunlar “tanrıların”, bilimsel ve teknolojik olarak gelişmiş Anunnakilerin ortaya çıktığı yerlerdir. Cennet, ruhsal tanrıların değil, etten kemikten tanrıların yeriydi. Aslında, eskilerin öldüklerinde gitmeyi dört gözle bekledikleri  Cennet değildi. Bunun yerine, tam burada, Dünya'da bir yeraltı dünyasında atalarına katılmak istediler. Tanrılarının (Anunnakilerin) Cennetten geldiğini söylemelerine rağmen, kendileri de yeraltı dünyasından geldiklerin...